Zik Etmek Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Açısı
Zik etmek, kelime olarak “hatırlamak, anmak, anımsamak” anlamına gelir. Ancak, bu basit anlamının ötesinde, özellikle dini ve manevi pratiklerde daha derin ve anlamlı bir yer tutar. Zik, bir şeyi tekrar tekrar anmak, dile getirmek, bir nevi ona zihinsel ve ruhsal bir bağ kurmaktır. Bu anlamda zik, bir kişinin ruhsal yolculuğunda bir araç, bir yardımcı olabilir. Fakat bu olgu, yalnızca dini bir bağlamda anlaşılmamalıdır. Felsefi açıdan bakıldığında, zik etmek, insanın varlıkla olan ilişkisinin, bilincin ve bilginin doğasının bir yansıması olabilir. Peki, felsefi açıdan zik etmenin anlamı nedir? Ve bu anlam, etik, epistemolojik ve ontolojik perspektiflerden nasıl şekillenir?
Etik Perspektiften Zik Etmek
Etik, doğru ve yanlış, iyi ve kötü arasındaki farkları sorgulayan bir felsefi disiplindir. Zik etmenin etik boyutu, insanın kendisiyle ve başkalarıyla ilişkisini nasıl şekillendirdiğiyle ilgilidir. Zik, bir şeyi sürekli tekrar ederek ona duyduğumuz saygıyı ve sevgiyi ifade edebilir. Bu bağlamda, bir varlık ya da düşünceyi zikretmek, onu yaşamımızın merkezi yapma çabası olarak değerlendirilebilir. Etik açıdan, zik etmek insanın ruhsal bütünlüğünü koruyabilmesinin bir yolu olabilir. Zik etme pratiği, kişinin kendisini manevi bir düzeyde daha iyi bir insan olarak geliştirmesini sağlayabilir.
Öte yandan, etik açıdan zik etmenin olumsuz bir boyutu da vardır. Eğer bir insan, belirli bir düşünceyi ya da ideolojiyi sürekli olarak zikrederken, eleştirel düşünme yeteneğini kaybederse, bu durum kör bir bağlılık ve dogmatizm yaratabilir. Dogmatizm, bir şeyin doğruluğunu sorgulamadan kabul etmek, düşünsel olarak statik bir duruma geçmek anlamına gelir. Bu durumda zik etmek, insanın etik gelişimini engelleyen bir pratik haline gelebilir. Etik açıdan zik etmek, insanın kendisini sürekli bir yenilenme ve gelişim sürecine sokacak şekilde olmalıdır.
Epistemolojik Perspektiften Zik Etmek
Epistemoloji, bilginin doğasını, sınırlarını ve kaynaklarını inceleyen bir felsefi disiplindir. Zik etmenin epistemolojik anlamı, bilgiyi nasıl elde ettiğimiz ve bilincimizin bir nesneye ya da kavrama nasıl yöneldiğiyle ilgilidir. Zik, bir şeyin sürekli olarak anılması, onu düşünsel düzeyde tekrar tekrar hatırlamak, bilginin zihinsel bir özünü oluşturabilir. Bu bağlamda, zik etmek bir anlamda bilgiyi içselleştirmek, ona zihinsel bir bağ kurmak olarak görülebilir.
Epistemolojik açıdan, zik etme pratiği, bir bilgiye dair derin bir anlayışa ulaşmak için kullanılan bir yöntem olabilir. Ancak bu, tek başına yeterli olmayabilir. Eğer yalnızca belirli bir bilgiyi zikredersek, bu bilginin yüzeysel bir şekilde tekrar edilmesi anlamına gelir. Bilgi edinmenin anlamlı ve derinleşmiş bir yolu, bilgiyi sürekli sorgulamak, onu farklı perspektiflerden görmek ve ona farklı açılardan yaklaşmaktır. Zik etme, bilgiye dair bir içsel bağ kurarken, bilginin sorgulanması ve geliştirilmesi gerektiğini unutmamalıyız.
Ontolojik Perspektiften Zik Etmek
Ontoloji, varlıkların doğasını ve onların birbirleriyle olan ilişkilerini inceleyen felsefi bir disiplindir. Ontolojik açıdan zik etmek, varlıkla kurduğumuz ilişkiyi sorgulama meselesidir. Zik, bir varlığı ya da kavramı sürekli olarak anmak, ona ilişkin zihinsel bir odaklanma yaratmak, varlıkla olan ilişkimizi derinleştirebilir. Bir şeyin zikredilmesi, onun varlığını daha somut hale getirebilir. Zik ettiğimiz şey, bizim dünyayı anlamlandırmamızda bir araç olur.
Fakat, ontolojik perspektiften zik etmenin tehlikeli bir yönü de vardır. Eğer bir varlık ya da düşünceye sürekli olarak odaklanırsak, bu ona aşırı derecede bağlanmamıza neden olabilir. Varlıklar arasında bir hiyerarşi oluşturmak, bazı varlıkları sürekli olarak anarken diğerlerini göz ardı etmek, ontolojik dengesizliklere yol açabilir. Ontolojik açıdan zik etme pratiği, varlıkların birbirleriyle olan ilişkisini anlamak için de bir fırsat olabilir. Zik, varlığın özünü anlamamıza yardımcı olabilecek bir anahtar olabilir, ancak bu anahtarı yalnızca sabır ve derinlik içinde kullanmak gerekir.
Sonuç: Zik Etmek ve Derinleşen Bir Düşünsel Yolculuk
Zik etmenin felsefi bir pratiğe dönüşmesi, insanın içsel dünyasına dair derinleşmiş bir farkındalık yaratabilir. Etik açıdan, zihinsel bir bağlılık ve gelişim aracı olarak zik etmek, epistemolojik açıdan bilginin içselleştirilmesi ve sorgulanması, ontolojik açıdan ise varlıkla olan ilişkinin derinleşmesi için kullanılır. Ancak, tüm bu perspektiflerde zik etmenin olumsuz bir yönü de göz ardı edilmemelidir. Zik, dogmatizme, yüzeyselliğe ve ontolojik ayrımcılığa yol açabilir. Bu nedenle, zik etme pratiğini sürdüren bireylerin, bu pratiği sürekli olarak sorgulamaları ve anlamını yeniden keşfetmeleri gereklidir.
Zik etmek, hayatın her alanında bizleri dönüştüren bir etkiye sahiptir. Peki, bizler hangi şeyleri zikretiyoruz? Zik ettiğimiz şeylerin düşünsel, etik ve ontolojik açılardan bizlere ne gibi etkileri olabilir? Zik etmenin anlamı, zamanla evrilebilir mi, yoksa sabit bir doğaya mı sahiptir? Bu sorular, zik etme pratiğini daha derinlemesine düşünmemize ve anlamamıza yardımcı olabilir.
Kur’an, Allah’ı gereği gibi hatırlamaya ve hatırlatmaya, O’na hakkıyla ibadet etmeye vesile olan bütün söz ve eylemlerimizi zikir olarak değerlendirmektedir . Anahtar Kelimeler: Kur’an, zikir, zikrullah, zikir ehli, tezekkür. Zikir; hatırlamak, anmak, zihinde tutmak, unutmamak anlamında Kur’an kaynaklı bir terimdir.
Koca!
Katkınız yazının değerini artırdı.
Zikir’in Anlamı: Zikir, Allah’ı anmak üzere yapılması veya söylenmesi tavsiye edilen, hamd, dua, tesbih ve ibadet gibi söz ve fiillerdir . Zikir, Allah’ın varlığının, birliğinin ve sonsuz kudretinin delili olan pek çok konuyu düşünmek, tefekkür etmektir. Sözlükte “ bir şeyi anmak, hatırlamak ” anlamındaki zikir (zikr) kelimesi (çoğulu zükûr, ezkâr) dinî literatürde “Allah’ı anmak ve unutmamak suretiyle gafletten ve nisyandan kurtuluş” anlamında kullanılır.
Pala!
Katkınız yazının dengeli bir hale gelmesini sağladı.
zaruri ihtiyaç kaynakları kelimelerinin kısaltılmışı . Kur’an, Allah’ı gereği gibi hatırlamaya ve hatırlatmaya, O’na hakkıyla ibadet etmeye vesile olan bütün söz ve eylemlerimizi zikir olarak değerlendirmektedir . Anahtar Kelimeler: Kur’an, zikir, zikrullah, zikir ehli, tezekkür. 209 KUR’AN’DA ZİKİR KAVRAMININ ANLAM ALANI Yrd. Doç …
Kurtboğan! Katkılarınız sayesinde çalışmanın okuyucu üzerindeki etkisi daha güçlü hale geldi.
En faziletli zikir, ‘ Lâ ilâhe İllallah (Allah’tan başka ilah yoktur.) ‘ demek; en faziletli duâ ise, ‘Elhamdülillâh (her türlü övgü Allah’a mahsustur.) ‘ demektir. Hadis-i Şerif –Tirmizî, De’avât, 9 #GününDuası 19 Ağu 2020 En faziletli zikir, ‘Lâ ilâhe İllallah (Allah’tan başka ilah … – Facebook Facebook diyanettv posts en-fazile… Facebook diyanettv posts en-fazile… En faziletli zikir, ‘ Lâ ilâhe İllallah (Allah’tan başka ilah yoktur.
Irmak! Sevgili katkı veren dostum, sunduğunuz fikirler yazıya yeni bir boyut kazandırdı ve metni daha anlamlı hale getirdi.
Allah’ı anmak, hatırlamak, Allah’a yakınlaşarak dua etmek için zikir çekmek isteyenler zikir konusu araştırmaya başladıklarında zikir çeşitleri ile karşılaşabilirler. Zikir çeşitleri ise ikiye ayrılmaktadır. Bunlar Cehri zikir ve Hafi zikirdir. Kaç Çeşit Zikir Vardır? Zikirler ve Anlamları Hiranur İlim ve Hizmet Derneği kac-cesit-zikir-vardir-zikirler-ve-a… Hiranur İlim ve Hizmet Derneği kac-cesit-zikir-vardir-zikirler-ve-a…
Şevket! Değerli yorumlarınız, yazıya metodolojik bir sistem kazandırdı ve bütünlüğünü sağladı.
Hak Teâlâ yüce kitabını bizzat zikir olarak isimlendirir. (Hicr, 15/9. Hak Teâlâ yüce kitabını bizzat zikir olarak isimlendirir. (Hicr, 15/9.) “ La ilahe illallah ” kelime-i tehvidi hem imanın ikrarı hem de zikrin kendisidir.
Başkan!
Yorumunuz farklı bir açı sundu, yine de teşekkür ederim.
Beyin üzerindeki etkisi ile zikir (ses, hareket, ritim ve kelimelerin tekrarları) aktivasyon yayılmasına sebep olur. Bu aktivasyon yayılması ile sinir hücrelerinin sayıca artışı, beyin bölgelerinin hareketliliği, beyin dalgalarının canlılığı sağlanarak bilişsel bir dinginlik, idrâk ve odaklanma görülür . Yüce Allah’ı tesbih, (sübhânellâh) tekbir (Allâhü ekber), tahmîd (Elhamdülillâh) ve tehlil (Lâ ilâhe illâllâh) , zikir lafızlarının en derin mânâlı ve değerli olanlarıdır.
Volkan!
Yorumunuz farklı geldi, yine de teşekkür ederim.
Zikir’in Anlamı: Zikir, Allah’ı anmak üzere yapılması veya söylenmesi tavsiye edilen, hamd, dua, tesbih ve ibadet gibi söz ve fiillerdir . Zikir, Allah’ın varlığının, birliğinin ve sonsuz kudretinin delili olan pek çok konuyu düşünmek, tefekkür etmektir. Sözlükte “ bir şeyi anmak, hatırlamak ” anlamındaki zikir (zikr) kelimesi (çoğulu zükûr, ezkâr) dinî literatürde “Allah’ı anmak ve unutmamak suretiyle gafletten ve nisyandan kurtuluş” anlamında kullanılır.
Defne! Sevgili dostum, sunduğunuz öneriler yazının ana temasını vurguladı ve okuyucuya mesajın daha net aktarılmasına yardımcı oldu.
Kur’an, Allah’ı gereği gibi hatırlamaya ve hatırlatmaya, O’na hakkıyla ibadet etmeye vesile olan bütün söz ve eylemlerimizi zikir olarak değerlendirmektedir . Anahtar Kelimeler: Kur’an, zikir, zikrullah, zikir ehli, tezekkür. Zikir, şükür gibi dille (lisanen), kâlble ve bedenle olur.
Sarp!
Önerileriniz yazının netliğini destekledi.
esma-i hüsna’yi çeşitli makamlarda okunması ve müzikal bir şekilde dile getirilmesi ile yapılır. insanın ruhu tamamen bir arınma yaşıyor. allah lafzıyla kalpler nurlanıyor. herkesin muhakkak dinlemesi gerekir. Duası Müstecâb Olan Üç Kişi: Mazlum, Yolcu ve Anne Baba . 17 Kas 2019 Duası Müstecâb Olan Üç Kişi: Mazlum, Yolcu ve Anne Baba – Diyanet Haber Diyanet Haber duasi-mustecb-olan-u… Diyanet Haber duasi-mustecb-olan-u…
Yaren!
Katkınız, metnin bütünlüğünü ve akıcılığını güçlendirdi; yazının okuyucuya daha net ulaşmasına yardımcı oldu.